Robotel Projesi’ni ilk olarak İstanbul Makerlab’de düzenlenen Konulu Konuşmalar serisinin 4.sünde duydum. Hakan Pakten bize 3D Printer baskı örneklerini gösteriyorken, sıra gördüğüm o elimsi şeye geldiğinde ve bu nedir diye sorduğumda bana aynen şu cümleleri söylemişti:
“Bizim bir projemiz var. Eli veya kolu olmayan çocuklar için 3D Printer’dan baskı alabildiğimiz el ve kollar tasarlıyoruz; sonra bu çocuklar bisiklet sürebiliyor, su içebiliyorlar bizim ürettiğimiz Robotel ile. Böylece aileler protez ele 10 bin liralar vermekten kurtulacak ve maliyeti 40-50 TL civarındaki bu ürüne ücretsiz ulaşabilecek.”
Ben hayatımda ikinci defa Maker temalı bir alana geliyordum ve duyduğum bu cümleler karşısında çok fazla şaşırdım. Yani nasıl olur da yazıcıdan çıkan bir baskı, eli veya kolu olmayan bir çocuğun hayatını devam ettirmesinde ona kolaylık sağlar diye düşündüm.
Aralık ayındaki etkinlikten 1 ay sonra İstanbul Makerlab’de bulunan Maker Çocuk’a stajyer olarak girdim. Okuduğum bölümde almış olduğum Topluma Hizmet Uygulamaları dersimin proje ödevi kapsamında, vakıflarda veya sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olarak çalışmam gerekiyordu. Ben de Robotel Projesi’ne gönüllü olarak dahil oldum. Enabling The Future sitesinde bazı bölümleri Türkçeye çevirdim ve birkaç afiş tasarladım Robotel için.
Ama bu süreçte yaptıklarımdan çok gördüklerim bana artı bir şeyler kattı. Robotel.org’a girdiğimde gördüm ki bu projenin insanlığa pozitif etkisi çok büyük. Robotel Türkiye’nin her yerinden çocuklara ulaşılabiliyor, yaygınlaşıyor ve çeşitli şehirlerde gönüllülerin çabalarıyla insanlarda farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor. Zaten sloganlarında da “Türkiye’nin Yardım Eli” yazıyor, cidden de öyle bir konumdalar.
Bir kaç hafta önce Robotel’in yayınladığı bir video izledim. 6 yaşındaki Yağmur’un yüzündeki tatlı gülüşleri gördüğümde çok duygulandım. O kadar neşeli ve o kadar şirin gülen bir çocuk ki, özgürce ve istediği şekilde oynayabilme, kendince yaramazlıklar yapabilme olanağının olmamasına üzülmüştüm. Sağ eli ABS sendromu nedeniyle gelişmemiş ve dirsekten aşağısı olmadığı için Robotel Ekibi ona Unlimbited Arm modelini uygun görmüş. Bu kol takıldıktan sonra Yağmur’un yüzündeki mutluluk ve sevimli hareketleri gerçekten bu projenin ne çok yararlı bir fikir olduğunu gösteriyor. Artık insanların elini sıkabiliyor, nesneleri tutabiliyor hatta iki eliyle kalp bile yapabiliyordu.
Dersim kapsamında bu projede gönüllü olarak bulunmuştum ama dersimi verdiğimde de bu projede gönüllü olarak devam etmeyi ve çocukların yüzlerindeki gülümseme de ufacık da olsa bir pay sahibi olabilmeyi istiyorum.
EREN CAN DAĞLAR